Sayfalar

16 Ocak 2012 Pazartesi

Çanlar Kimin İçin Çalıyor


KİTABIN ADI                   
Çanlar Kimin İçin Çalıyor
KİTABIN YAZARI                   
Ernest HEMINGWAY
YAYINEVİ VE ADRESİ
Varlık Yayınları Ankara Caddesi / İSTANBUL
BASIM TARİHİ                        
Mayıs 1996
KİTABIN YAYIM MAKSADI   
Nobel Ödülü Kazanmış Olan Amerikalı Dev Romancı Ernest Hemingway ‘İn İspanyol İç Savaşını Konu Olarak Ele Alan Romanıdır.
KİTABIN ÖZETİ :
Roberto Jordan; sarı saçlı, rüzgar ve güneşle yanmış yüzü, ince yapılıydı. Çok zor bir göreve seçilmişti. Gerçi daha önce birçok defa yaptığı işlerden biriydi ama yinede General Golz onu bu görev için bizzat kendi görevlendirmişti. General Golz, Roberto Jordan ‘ın şimdiye kadar çalıştığı en iyi general olmasına rağmen, tümeninin taarruza başlamasıyla beraber köprüyü uçurması gerekecekti. Uçakların bomba sesleri duyulunca köprü uçmuş olacaktı.

BÜYÜK İSKENDER


BÜYÜK İSKENDER

İskender’in doğumu bir mucize ile olmuştu onun tohumları babası piliphos, tanrıların dünyevi zevkleri tatmak için yolladığı yılanın tohumlarının birleşmiş ve daha anne karnında ilk yaşam faliyetleri gösterdiğinde adı günün dört diliminin büyücülerine bildirilmişti ‘İSKENDER’. Doğduğunda gözlerinin içinde karanlık yatıyor ve bu karanlık sadece kızdığında ortaya çıkıyordu.O çok zeki bir çocuktu ve hiç bir şeyden korkmuyordu ve silahlara ilgisi büyüktü.Temel eğitimini saraydaki bir eğitmenden saraydaki diğer soyluların çocuklarıyla birlikte aldı.
Asıl alması gereken siyaset piskoloji yönetim tarzı öğrenimleri ise zamanı en ünlü düşünürü Aristotales’ten  Aigoa’da almıştı.İskender bu eğitimini tamamlayınca saraya geri döndü ve konumu tahtın varisi olarak bizzat kral Philipos tarafından belirlenmişti sosyal eğitimi bittiği için son olarak örenmesi gereken şey bir komutan olarak savaşa katılmak ve gücünü ispatlamaktı,komuta ettiği birlik çocukluk arkadaşlarında oluşmaktaydı buda ona arkadaşlarının sadakatini gösterme imkanı sağlıyordu.Oda bu son dersini savaş alanında tam olarak gösterip rakibin yenilmez birliğini yoketti ve tahtı nekadar hak ettiğini herkese göstermiş oldu.Bu sırada babası bir kez daha aşık olmuştu ve gelin Makedon asillerinin birinin kızı idi.Buda tahta ikinci bir kral adayı anlamına geliyordu ve düğün zamanı geldiğinde yeni kraliçenin babasının sözleri İskender’in hayatında kopma noktası olmuştu.İskender bu sözlerin üzerine sarayı annesi ile terk etti ve bu ayrılık İskender’i saraydan üç yıl uzaklaştırdı İskender ilk olarak dayısının yanında kaldı fakat baba sının çağrıları üzerine yanındaki arkadaşı ile burayıda terk ederek doğuya yöneldi buradaki insanlarla kısa sürede büyük dostluklar oluşturdu buda onun kişiliğinin oluşması ve yardımsız kendi başına kararlar verip kendini yönetmeyi örenmesini sağladı.Ayrılığın üçüncü yılında araya giren dostlar ve İskender’i kralın gerçekten özlemesi ile saraya geri geldi fakat babası ile arası eskisi kadar iyi değildi.Bu arada İskender’in on sekiz yaşına gelen kız kardeşinin düğünü de yaklaşmıştı ve siyaset politika da araya gelince bu konuları düşünmeye vakitleri kalmadı.

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ


BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ (1040-1157 )
Batı Türklüğünün en kalabalık ve güçlü kesimi olan Oğuzlar ,  2.nci. Göktürk Devleti ve Uygur Kağanlığı zamanında  daha batıya  göç etmek zorunda kalmıştı. 9.ncu. ve 10.ncu yüzyıllarda gerçekleşen ikinci göçte, Guz adıyla anılan bir kısım  Oğuz kitleleri Doğu Avrupa'ya kadar  ilerlemiş, asıl kitle ise Seyhun nehri civarında kalmıştır . 
Seyhun bölgesine gelen Oğuzlar, 10.ncu yüzyılda kışlık merkezleri Yenikent olan bir siyasî teşkilât oluşturmuşlardır. Başkanlarına Yabgu denildiği için bu devlete de Oğuz Yabgu Devleti adı verilmiştir. Devletin sınırları Seyhun'dan Hazar Denizi'ne kadar uzanmaktaydı.  Ancak Oğuz Yabgulularında asıl siyasî ve askerî güç yabgudan çok sübaşı, yani ordu komutanının elindeydi.  Selçuklu Devleti'ne adını  veren  Selçuk Bey ve babası  Dukak da sübaşı görevinde olup, Oğuz yabgusu ile aralarında gizli bir mücadele söz konusuydu. Nitekim kaynaklarda adı belirtilmeyen Oğuz yabgusu, bir Türk zümresi üzerine sefer yapmak isteyince sübaşı Dukak bu sefere itiraz etmiş ve bu  yüzden aralarında  kavga olmuş ve gizli mücadele böylece gün yüzüne çıkmıştır. Bu  olay Dukak'ı sübaşılıktan etmişse de, onun ve ailesinin Oğuzlar arasındaki itibarını artırmıştı.  Nitekim ölümünden sonra oğlu Selçuk da sübaşılık görevine getirilmiş, devletin askerî gücünü eline  geçirmişti. Sübaşı Selçuk ile yabgunun arası da açılmış, hem bu yüzden hem de yer ve otlak darlığı yüzünden, Selçuk ve emrindekiler Maverâünnehir'e göç etmek zorunda kalmışlardır. 

Bomba Ömer SEYFETTİN


KİTABIN ADI                   
Bomba
KİTABIN YAZARI              
Ömer SEYFETTİN
YAYINEVİ VE ADRESİ
BİLGİ YAYIN EVİ Meşrutiyet Cad. 46/A Yenişehir - ANKARA
BASIM TARİHİ                  
Mayıs 1997
KİTABIN YAYIM MAKSADI   
Osmanlı devletinin çöküş dönemine girdiği devirde, sınır boylarında bulunan halkın yaşantıları, kısa hikayeler şeklinde kesitler sunularak anlatılmıştır.
KİTABIN ÖZETİ :
PRIMO TÜRK ÇOCUĞU NASIL DOĞDU
    Serin ve karanlık eylül gecesinin yıldızsız seması altında Selanik, sanki gündüzki heyacanlardan , gürültülerden yorulmuş gibi , baygın ve sakin uyumaktadır.Rıhtım tenhadır. Olimpos Palas’ın , Kristal’in, Splandit Palas’ın,diğer küçük gazinoların lambaları çoktan sönmüştür.Tramvay yolunu tamir için yığılmış parke taşlarının ilersinde,denize inen küçükmerdivenin başında,hareketsiz bir gölge dimdik durmaktadır.Gölgenin sahibi tahsilini Paris’te bitirip daha sonra dolgun bir maaşla İzmir’egiden ve orada aşık olduğu güzel bir İtalyan kızı olan Grazia ile evlenen genç mühendis Kenan Bey’dir.Kenan Bey Türklüğe, yani medeniyetsizliğe karşı olan garazi Avrupalılara, onların adetlerine, ananelerine, terbiyelerine,cemiyetlerine hayran olan ve bunları uygulayan kişiliği ile tanınmaktadır.Nazik ve şendir. savaşa tamamen karşıdır. İşte bu gece Kemal Bey kırk sekiz saat boyunca işittikleri,gördükleri gazetelerde okuduklarının etkisindedir. Son derece rahatsızdır. Çünkü savaş çıkmıştır.

Bir Dakikalık Baba


KİTABIN ADI
Bir Dakikalık Baba
KİTABIN YAZARI
Dr.Spercer Johnson
TÜRKÇE ÇEVİRİ
Meltem ERKMEN
YAYIN EVİ VE ADRESİ
Eplison Yayıncılık Hiz.San.Ltd.Şti.Osmanlı Sok.Osmanlı İş Merkezi No : 24 / 4 80090 Taksim / İSTANBUL
BASIM TARİHİ
Mart 1996
KİTABIN YAYIM MAKSADI
Ailelerin, çocuk yetiştirme tarzına örnek teşkil edecek bir yöntemi yaygın hale getirmek.
KİTABIN ÖZETİ :
    İşinde başarılı bir işadamı ve karısı ailesinden gördükleri sevgi ve disiplin içinde çocuklarını yetiştirmeye çalışır. Baba çocuklarıyla fazla ilgilenemez, genelde anne onlarla ilgilenir ve yetiştirmeye çalışır. Bir gün anne vefat eder, baba 5 çocuğu ile yapayalnız kalır. Problemler bu safhadan sonra başlar. Baba ne yapacağını şaşırır. Çocuklarına nasıl davranacağının ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu, onları nasıl yönlendireceğini bilemez. Çocukları kendi disiplin yöntemleri ile yönlendirmeye çalışır. Fakat; işler yine de yolunda gitmez. Çocukları ile yeterince ilgilenemediğinin farkına varır. Ama; iş işten çoktan geçmiştir. Gün geçtikçe çocukları ile uyumsuzluk ve huzursuzluk başlamıştır. Onları sürekli kendi yöntemleri ile cezalandırmaktadır.

Bir Çift Yürek


Kitabın Adı
Bir Çift Yürek
Kitabın Yazarı
Marlo MORGAN
Yayınevi ve Adresi
Dharma Yayınları P.K. 1358 Sirkeci 34438 İSTANBUL
Basım Yılı
2000

KİTABIN ÖZETİ

Amerikalı bir tıp doktoru olan Marlo Morgan gerçek bir olaya dayanan bu kitabında Avustralya'da yaşadığı ruhsal bir yolculuktan bahsetmektedir. Yazar, göçebe bir kültüre sahip Avustralya yerlileri olan Aborijinler eşliğinde, kabilenin kendilerini adlandırdıkları şekliyle " Gerçek İnsanlarla" birlikte dört ay süren ve çölü boydan boya katettikleri uzun bir yürüyüşe çıkar. Bu süre boyunca, çölün çorak coğrafyasındaki bitkiler ve hayvanlarla uyum içinde yaşamayı öğrenir. Olağandışı insanlardan oluşan bu toplulukla birlikte yaptığı bu yolculukla Morgan, bu insanların 50.000 yıllık kültürlerinin felsefesi ve bilgeliği ile tanışır.
Macerasının ilk gününden itibaren bu çetin yolculuğun zorluklarıyla mücadele etmek zorunda kalır. Dayanıklılığının her gün sınandığı bu zorlu yolculukta, karşılaştığı her zorlukla birlikte ruhu da değişime uğrar. Aborijinler onu, büyük bir alçak gönüllülükle kendilerinden biri olarak kabul ederler ve onun şefkat dolu öğretmenleri olurlar. Öğretmenlerinden, her insanın eşsiz niteliklerini ve içsel ruhunu takdir etmeyi ve kutlamayı öğrenirken bir yandan da güçlü şifa yöntemlerine tanık olup onların canlılarla ilgili farkındalıklarının ne kadar derin ve anlamlı olduğunu da anlamaya başlar.

Benim Adım Kırmızı


KİTABIN ADI                   
Benim Adım Kırmızı
KİTABIN YAZARI                   
Orhan PAMUK
YAYINEVİ VE ADRESİ

BASIM TARİHİ                        
Aralık 1998
KİTABIN YAYIM MAKSADI   

KİTABIN ÖZETİ :
Benim Adım Kırmızı; Orhan PAMUK imzalı “Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat” gibi eserlerden sonra farklı bir tarzda yazılmış. Orhan Pamuk da son kitabını “en renkli ve en iyimser romanım” olarak nitelendiriyor.
Konusuna gelince;
Biraz geçmişe gidiyoruz. 1591 senesi, kış ayları, İstanbul. İki erkek çocuğu annesi güzeller güzeli Şeküre’nin kocası dört yıldır savaştan dönmemiştir. Çocukluk aşkı, yeğeni Kara ise aşkını açıkladığı için evden kovulmuş ve ancak on iki sene sonra İstanbul’a dönebilmiştir. Döner dönmez de hala çok sevdiği Şeküre ile evlenmenin yollarını arar.
Babası ve iki çocuğu ile birlikte kalan Şeküre’nin gönlü hem Kara’da hem de kocasının kardeşi Hasan’dadır. Şeküre’nin babası yani Kara’nın eniştesi Padişahın emri ile gizli bir kitap yaptırmaktadır. Kitabın gizli Avrupai usuller kullanarak resmetmekten gelir. Enişte Efendi Osmanlı sarayının ünlü nakkaşları Kelebek, Zeytin ve Leyleği kitabın nakışlarını yapmaları için görevlendirir. Tezhibi de Zarif efendi yapmaktadır. Koyu bir taassup içinde olan Erzurumlu Hoca Efendi ve taraftarları ise geleneklere ve dine aykırı bir şeyler çevrildiğini anlamıştır ve Zarif Efendi de bu düşüncededir. Her gece kahveye toplanan nakkaşlar ve hattatlar bir meddahın resimlerle anlattığı sivri dilli ve Erzurumlu Hoca karşıtı hikayelerle eğlenirler. Zarif Efendinin işlerine köstek olacağını anlayan nakkaşlardan biri Zarif Efendiyi öldürür. Romanın geriye kalan kısmı katilin bulunmaya çalışması, nakışta üslup ve imzanın yeri, doğru ve batının yeri üzerine kahramanların düşünceleri ile örülüdür. Böylece kitap bir çok eğlenceliği bir arada barındırmaktadır aslında…

Bende Yazdım Celal BAYAR


KİTABIN ADI                   
Bende Yazdım (1 nci Cilt)
KİTABIN YAZARI       
Celal BAYAR
YAYINEVİ VE ADRESİ
Sabah Kitapçılık / İstanbul
BASIM TARİHİ            
1997
KİTABIN YAYIM MAKSADI   
Türkiye Cumhuriyeti'nin Üçüncü Cumhurbaşkanı ve Atatürk' ün Silah Arkadaşlarından Olan Celal Bayar Birinci Dünya Savaşı Sonucunda İmzalanan Mondros Mütarekesi’nin Akabinde Milli Mücadeleye Zemin Hazırlayan Olayları Meşrutiyetten İtibaren Sıralayarak, Genç Nesillere Aktarmak Özellikle İnkılapların Değerini Göstermek İçin Bu Kitabı Kaleme Almıştır.
KİTABIN ÖZETİ :
    Bu kitapta Atatürk'ün silah arkadaşlarından olan Türkiye'nin Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Birinci Dünya Harbi öncesi Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi durumu, yaşanan önemli olaylar ve mütarekenin ilk hazırlık çalışmalarıyla ilgili tespit ve yorumları yer almaktadır. Celal Bayar'ın kendisi İttihat ve Terakki Cemiyetinin içinde bulunan bir kişi olarak aynı zamanda bu cemiyetinin durumu ve yapısı hakkında da bilgiler sunulmuştur.
1 nci cilt 11 bölümden oluşmaktadır:

SİNEKLİ BAKKAL


SİNEKLİ BAKKAL

Çoğu eleştirmence Halide Edip'in romancı kişiliğinde ileri bir aşama olarak değerlendirilen Sinekli 'Bakkal. II. Abdülhamit devrinin İstan­bul'unun Sinekli Bakkal semti gibi bîr örneğiyle panoramasını çizer.

II.Abdülhamit devrinde İstanbul'da Ak­saray semtinde Sinekli Bakkal mahallesinin ima­mımın kızı Emine, aynı mahallede Kız Tevfik lâkaplı bakkallık eden karagözcü ve ortaoyuncu Tevfik ile babasının karşı çıkmasına rağmen evle­nir. Ancak kocasıyla anlaşamaz ve baba evine döner. Bu arada doğan kızı Rabia'yı da dinî eğitimle yetiştirir ve hafız yapar. Tevfik karagözde karısının taklidini yaptığı için sürülürken Rabia da Zaptiye Nazırı Selim Paşa'nın hanımı Sabiha Hanım'ın korumasına girer. Sesinin güzelliği dolayısıyla konağa gelen Mevlevî Şeyhi Vehbi Dede'den müzik dersleri alır. Paşa'nın oğlu Hilmi'nin arkadaşlarından İtalyan piyanist Peregrini de kızın sesine hayrandır. Bu arada Rabia, tüm İstanbul'da camilerde Kur'an ve mevlid oku­yarak büyük bir üne kavuşur. Aynı dönemde sür­günden dönen Tevfik'in yanına taşınır ve bakkal dükkanını yeniden işletir.

Babalar Üstüne 365 Söz


KİTABIN ADI                   
Babalar Üstüne 365 Söz
KİTABIN YAZARI                   
Dablıa PORTER / Gabrıel CERVANTES (Şen Süer KAYA)
YAYINEVİ VE ADRESİ
Anahtar Kitaplar Yayın Evi Cağaloğlu / İSTANBUL
BASIM TARİHİ                        
1999
KİTABIN YAYIM MAKSADI   
Vazgeçilmez Varlıklar Olan Babalarımızın Önem ve Değerini Anlatmak Maksadıyla Bu Eser Yayımlanmıştır.
KİTABIN ÖZETİ :
Babanızı ne kadar sevdiğinizi anlatan incelikli ve yürek ısıtan bir güldeste. Babaların bilgeliği ve metaneti üzerine yazılan anıları, düşünceleri paylaşmanız için yazılmış bir kitap.
Aşağıda kitapta bazı kişilerin söylediği sözler alınmıştır.

Atom Teorileri


Atom Teorileri
Dalton Atom Modeli : Atomu ve atomun yapısını bilimsel anlamda ilk inceleyen kişi İngiliz kimyacı John Dalton'dur. John Dalton'un ortaya attığı atom teorisine kendi adı verilmiştir.
Dalton atom teorisine göre;
1. Tüm maddeler atom adı verilen küçük parçacıklardan oluşmuştur.
2. Bir elementin tüm atomlarının büyülük ve ağırlıkları aynıdır.
3. Farklı elementlerin atomları birbirinden tamamen farklıdır.
4. Atomlar parçalanamaz ve yeniden oluşturulamaz.
5. Kimyasal tepkimelerde atomlar korunur.
6. Atomlar içi dolu küre şeklindedir.
Thomson Atom Modeli: Thomson yaptığı deneyle, gerilim uygulanan katot ışınları tüpündeki, katot ışınlarının pozitif kutup tarafından çekilirken negatif kutup tarafından itildiğini fark etti. Bu deney sonucunda elde ettiği modele göre elektronlar atom içerisinde rasgele dağıldığı için bu modele, "üzümlü kek" modeli de denilir

Atatürk Din ve Laiklik


KİTABIN ADI
Atatürk Din ve Laiklik
KİTABIN YAZARI
Rauf R.DENKTAŞ
YAYIN EVİ VE ADRESİ
KASTAŞ A.Ş.Yayınları Başmusahip Sok.Talashan 16-101 34410 Cağaloğlu / İSTANBUL
BASIM TARİHİ

KİTABIN YAYIM MAKSADI
Atatürkçülüğün ve laikliğin dinsizlik olarak yorumlanmasına tepki.
KİTABIN ÖZETİ :
    1. GİRİŞ :
    Rauf R. DENKTAŞ, bilindiği üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıdır. Bu kitabın çıkışı, yazarın kendi tabiri ile, son zamanlarda ortaya çıkan bazı çevrelerce Atatürkçülük ile Laikliğin din düşmanlığı olarak yorumlanması olayına tepkidir. Yazar, eserinde özellikle gençlere hitap etmektedir. Kitabın giriş yazısında bu konular ve irtica meselesi ele alınmaktadır. Kitap ilk olarak bu konularla ilgili notlar olarak hazırlanmış, Kıbrıs Kültür Derneği’nde yapılan bir toplantıda sorulan sorular ve daha geniş çapta İslam Cemiyeti'nin daveti üzerine Atatürk Kültür Derneği’nde yaptığı konuşmalarla bugünkü durumuna gelmiştir. Bu sebeple kitap daha çok düşünceler ve hitaplar dizisi olup bölüm başlıklarıyla sınırlı kalınmamıştır.

Atatürk Olmak


KİTABIN ADI                   
Atatürk Olmak
KİTABIN YAZARI            
Aytül AKAL
YAYINEVİ VE ADRESİ
Telos Yayınları
BASIM TARİHİ               
1997
KİTABIN YAYIM MAKSADI   

KİTABIN ÖZETİ : 
    Bugünün dünyasında gelişmeler ve yeni fikirler birbirinin ardına hızla ortaya çıkmaktadır. Toplumlar bu yenilikleri ve fikirleri tartışmaktadır. Sorunlarına bu fikirlerle çözüm bulmak yeni sistemler ve doktrinler elde etmeye çalışmaktadırlar. Biz Türk Toplumu olarak bu noktada çok sağlıklı bir doktrini ve metodolojiyi elimizde bulundurduğumuzu unutmamalıyız.

Atatürk Gibi Düşünmek


KİTABIN ADI                   
Atatürk Gibi Düşünmek
KİTABIN YAZARI            
İsmet BOZDAĞ
YAYINEVİ VE ADRESİ
Tekin Yayınevi Tekin Yayın Dağıtım San. Ltd.
BASIM TARİHİ               
1999
KİTABIN YAYIM MAKSADI   
Atatürk’ün Metodolojisi
KİTABIN ÖZETİ : 
    Atatürk büyük adamdı. Büyük adamlar büyük dağlar gibidir, onlardan uzaklaştıkça haşmetleri ortaya çıkar. İnsanlar, Atatürk' ün çevresinde etkilenirlerdi. Başka bir düşünce seviyesine ulaşırlar, başka bir dinamizme kavuşurlardı. O kadar ki, kendi bilgileri ve kendi fikirleri sanıp, O' nun bilgileri ve fikirlerini konuşmuş ve uygulamışlardır.
    Atatürk, temel düşüncesinde dünyanın değil, memleketin sorunlarını çözmeye çalışıyordu. Onun için herşeyi ülkesi açısından incelemiş, değerlendirmiş, uygulama elverişliliklerini gözden geçirmiştir. Hangi sistemde kendi gayesine yarar fikir bulmuşsa onu alıp kullanmakta hiç tereddüt etmemiştir. O' nun için önemli olan sistem değil kuvvetli ve kudretli bir Türk Cumhuriyeti Devleti ortaya koymaktır. İyi bir asker olan Atatürk gerek kendi hareketlerini, gerekse çevresindeki arkadaşlarının hareketlerini aldıkları neticeyle değerlendirmiştir. O'nun için her hareketin bir amacı vardır. Amaca ulaşılmışsa hareket doğru yapılmıştır. Ulaşılmamışsa hareket yanlıştır.

Anneler Üstüne 365 Söz


KİTABIN ADI                   
Anneler Üstüne 365 Söz
KİTABIN YAZARI                   
Dablia PORTER / Gabriel CERVANTES (Şen Süer KAYA)
YAYINEVİ VE ADRESİ
Anahtar Kitaplar Yayın Evi Cağaloğlu / İSTANBUL
BASIM TARİHİ                        
1998
KİTABIN YAYIM MAKSADI   
Dünya Üzerinde Vazgeçemeyeceğimiz İnsanlar Olan Annelerimizin Değerlerini Anlatmak Maksadıyla Bu Kitap Yayımlanmıştır.
KİTABIN ÖZETİ :
Kitapta anne sevgisini, Annelerimizin gücünü, onlara ne kadar çok güvenebileceğimizi anlatan ve destekleyen sözler mevcuttur. Ayrıca kitapta annelerimizin bizleri dünyaya getirdikten sonra yetişkin bireyler olarak topluma kazandırmak için yaptıkları ve katlandıkları sıkıntıları anlatan sözler bulunmaktadır.
Kitap çeşitli yazar, oyuncu, düşünür ve ünlülerin anneleri ile ilgili düşünceleri ile başlamaktadır.

Ankara


KİTABIN ADI                   
Ankara
KİTABIN YAZARI                   
Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU
YAYINEVİ VE ADRESİ
İletişim Yayınları Cagaloğlu / İSTANBUL
BASIM TARİHİ                        
6. Basım 1983
KİTABIN ÖZETİ :
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun“ Ankara romanı ütopik bir romandır. Bu romanda yazarın özlediği, özlemini çektiği geleceğin Ankara’sı dolayısı ile Türkiye’sidir.
Cumhuriyet inkılabı ile birlikte Anadolu’nun yeniden dirilişi yeniden yapılanması gerekmektedir. Bu yeni yapı üzerine acil bir şekilde bina inşaa edilmelidir. Bunu yapacak olanlar ise dönemin idealist vatansever insanları olacaktır. Ankara romanında ise bunu gerçekleştirecek idealist insanların verdiği mücadele anlatılmaktadır. Bu idealist insanlar inkılap hareketini özümsemiş, milli şuura sahip karakterlerdir. Bu insanlar hayat serüveni içerisinde karmaşık yollardan geçerek romanın son bölümünde bir araya gelirler. Kendi hayatlarını geleceğin çağdaş, modern, öz benliği ile çelişmeyen maddi ve manevi varlığını kaybetmeyen, değerleri ile övünen yeni Türk toplumu yaratma mücadelesi içinde geçer.
Ankara romanı üç bölümden oluşmaktadır.;

Andersen Masalları


KİTABIN ADI                   
Andersen Masalları
KİTABIN YAZARI                   
Hans Christian ANDERSEN
YAYINEVİ VE ADRESİ
Engin Yayıncılık Beyazıt / İSTANBUL
BASIM TARİHİ                        

KİTABIN YAYIM MAKSADI   
Çocuklara Okuma Alışkanlığını Sağlamak, Bilgi Hazinelerini Geliştirmek, Kısa ve Öz Mesajlar Vererek Hayata Emin Adımlarla Yetiştirmek.
KİTABIN ÖZETİ :
1. PRENSES VE BEZELYE TANESİ:
Günlerden çok fırtınalı ve sağanaklı bir gündür. Tepenin yüceliklerindeki büyük şatoda bir kral, kraliçe ve yakışıklı oğulları prens oturmaktadır. Prens çok uzun yıllar boyunca kendi gibi iyi ahlaklı ve güzel bir prenses arar. Ancak bu kadar aramaya rağmen bulamamıştır ve bunun üzüntüsüyle şatoya geri dönmüştür. Durumu krala anlatacağı zaman kapı vurulur. Kapıyı açan kral karşısında sırılsıklam olmuş güzel mi güzel bir kız görür, hemen içeriye alır, kraliçe kızın bir prenses olamayacağını ve kızın asil olmadığını düşünerek prensin kızla evlenmesine karşı çıkar. Daha sonra kız için hazırlanan yatağın altına bir bezelye tanesi koyarak üstüne yumuşak yataklar koyarak kızı istirahat ettirirler. Sabahleyin kıza rahat edip etmediğini soran kraliçe, sabaha kadar uyumadığını ve yatakta bir şeyin beni rahatsız ettiğini söyler. Kraliçe gülümseyerek “ancak bir prenses bu kadar nazlı olabilir.” Diyerek prensin bu kızla evlenmesine izin verir.

ANADOLU KRONOLOJİSİ


ANADOLU KRONOLOJİSİ

TARİH ÖNCESİ (PREHİSTORİK)
Toplayıcı-Tüketici
PALEOLİTİK
İ.Ö. 600000-15000
Karain/Yarımburgaz
İnsanoğlu ayakları üzerinde
MEZOLİTİK
Tekeköy/Belbaşı/Beldibi
Mağaralarda renkli duvar resimleri
Üretici-Yerleşik
NEOLİTİK
İ.Ö. 7000-5000
Çayönü/Hacılar/Çatalhöyük
Yumuktepe/Canhasan
Yerleşik düzene geçiş/Ana Tanrıça
KALKOLİTİK
İ.Ö.5000-3000
Hacılar/Beycesultan/Canhasan Fikirtepe
Yaygın seramik kaplar/mezarlar
konut alanları dışına

AKLI BİR KARIŞ HAVADA


AKLI BİR KARIŞ HAVADA
        Öğretmeni Oskar’ı öldürdüğünü sanarak büyük  anneannesiyle oturduğu evden habersizce kaçan  on iki yaşındaki Ruben  Amerika’daki  zengin amcasının yanına gitmeyi planlamaktadır;  fakat yolculuğu aksiliklerle dolu geçer.  Bulduğu ilk trene binen Ruben kompartımanda üniformalı  bir genç olan Spartaco ‘a  rastlar.  Genç ile giysilerini değiştirirler ve genç oradan ayrılır. Ruben trene binen kör ve yaşlı bir kadınla karşılaşır. Amerika’ya gitmek için para biriktirmesi gerektiğini anlar  ve  yaklaşık bir ay kadar  kadınla kalır. Kadından kurtulamayacağını anlayınca kaçmaya karar verir.

SERGÜZEŞT


KİTABIN ADI : SERGÜZEŞT

YAZARI : SAMİ PAŞAZADE SEZAİ

YAYIN EVİ : BAŞBAKANLIK KÜLTÜR MÜŞTEŞARLIĞI KÜLTÜR YAYINLARI

BASIM TARİHİ :1972 İSTANBUL

SAYFA SAYISI : 106 SAYFA

DİL :TÜRKÇE

KİTAP ÖZETİ : Rusya kumpanyasının Batum’dan gelen bir vapuru Tophane’nin önüne yanaştığı zaman denizin üzerinde sabırsızlıkla bekleyen birkaç kişi sandallardan vapurun içine atılmışlardı. Bunlardan birisi uzun boylu,geniş omuzlu,seyrek siyah bıyıklı,etekleri ayaklarına kadar uzun,beli gayet dar bir çerkez paltosu giymiş;başına kendi kavminin kalpağı,elinde bir gümüşlü kırbaç olan çerkese;safa geldiniz. Cariyeler nerede? İşte burada,kaç tane,üç,güzel mi? Şu mavi gözlere bak. Bir paşa buna hazine verir dedi.