KİTABIN
ADI
|
Atatürk Din ve Laiklik
|
KİTABIN
YAZARI
|
Rauf
R.DENKTAŞ
|
YAYIN
EVİ VE ADRESİ
|
KASTAŞ
A.Ş.Yayınları Başmusahip Sok.Talashan 16-101 34410 Cağaloğlu / İSTANBUL
|
BASIM
TARİHİ
|
|
KİTABIN
YAYIM MAKSADI
|
Atatürkçülüğün ve laikliğin dinsizlik
olarak yorumlanmasına tepki.
|
KİTABIN ÖZETİ :
1. GİRİŞ :
Rauf R. DENKTAŞ,
bilindiği üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıdır. Bu kitabın
çıkışı, yazarın kendi tabiri ile, son zamanlarda ortaya çıkan bazı çevrelerce
Atatürkçülük ile Laikliğin din düşmanlığı olarak yorumlanması olayına tepkidir.
Yazar, eserinde özellikle gençlere hitap etmektedir. Kitabın giriş yazısında bu
konular ve irtica meselesi ele alınmaktadır. Kitap ilk olarak bu konularla
ilgili notlar olarak hazırlanmış, Kıbrıs Kültür Derneği’nde yapılan bir
toplantıda sorulan sorular ve daha geniş çapta İslam Cemiyeti'nin daveti
üzerine Atatürk Kültür Derneği’nde yaptığı konuşmalarla bugünkü durumuna
gelmiştir. Bu sebeple kitap daha çok düşünceler ve hitaplar dizisi olup bölüm
başlıklarıyla sınırlı kalınmamıştır.
2. BİRİNCİ BÖLÜM :
Birinci bölümde
İslamiyetin özellikleri ve Allah'tan bahsedilmektedir. Bu bölümde kitabın
genelinde olduğu gibi Atatürk'ün konu akışı içinde ilgili sözlerine yer
verilmektedir. Atatürk, İslamiyet'in son din olmasının son derece akla uygun ve
doğal bir din olmasından kaynaklandığını söylemektedir. Bunun akabinde bu
bölümde Atatürk'ün müfredatta dini eğitim olmasını istemesinden
bahsedilmektedir. Son olarak da İslamiyet çerçevesinde İnsan, Ruh, İyilik ve Günah
incelenmiştir.
3. İKİNCİ BÖLÜM :
İkinci bölüm
dinin yüceliği'ni inceler. Bu bölüme dünyaca kabul gören ünlü şahsiyetlerin
Kur'an ve İslam Dini hakkında görüşleri ile başlanılmıştır. Tüm bu sözler
dinimizin yüceliğinin yabancılar tarafından da kabul gördüğününü
kanıtlamaktadır. Dinimiz, peygamberimizin hayatı ve sözleri ile bir bütünlük
oluşturduğundan peygamberimizin kişiliği de övgü ile anlatılmaktadır. Bu
gerçeklerin ışığında Atatürk'ün anlattığı Türk askerinin Çanakkale'de gözünü
kırpmadan ölüme gittiği Bombasırtı olayını anlamak kolaylaşmaktadır. Ayrıca bu
bölümde tartışma konusu olan "Tevekkül"e de değinilmiştir. Yazar
dinimizin yüceliğini anlatırken İslamiyetin Beş Şartı'nı da kendi yorumlarıyla
açıklamıştır.
4. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM :
Bu bölümde
"İslamiyet Güzel Ahlaktır" düşüncesi incelenmiştir. Yazar, bu
bağlamda doğruluk, oruç, yardım ve güzel ahlaklı olmanın koşul ve erdemlerini
ele almıştır. Bunu yaparken "Güneş karı nasıl eritirse güzel huy da
günahları eritir" gibi peygamberimizin sözlerinden ve yaşayışından
örnekler verilmiştir.
5. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
:
Dördüncü bölümün
adı "Atatürk'ün Laiklik Anlayışı" dır. Bu bölümde ağırlıklı olarak
Atatürk'ün sözlerine yer verilmiştir ve Atatürk'ün din istismarına, kadercilik
yüzünden oluşan tembelliğe ne kadar karşı olduğu, kadın erkek eşitliğine
inanışı ve uygulayışı, kutsal aile kurumuna bakışı ve tarikatlara karşı oluşu
ele alınmıştır. Bunlara örnek olarak büyük dinimiz “çalışmayanın insanlıkla
ilgili olmadığını” bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kafir olmak
sanıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı,
müslümanların kafirlere tutsak olmasını istemek değil de nedir?" Veya
Atatürk’ün "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler ve dervişler, müritler, meczuplar
ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır." Sözünü
örnek verebiliriz.
6. BEŞİNCİ BÖLÜM :
Son bölüm olan
"Müslümanlığın Erdemleri" bölümünde ilk olarak İslamiyette Allah'ın
kullarından beklediklerinden ve bu bağlamda insanlarda bir benlik ve varoluş
sebebi bilinci olmasının gerekliliğinden bahsedilmektedir. İslamiyetin
erdemlerini bilen bir kişinin Kur'an'ı okuyup, Allah sevgisi ve korkusuna sahip
olarak yaptıklarının hesabını verebileceğini belirten yazar, insanların
kendilerine gün sonunda "Allah'a çok şükür bugün Allah'ın istediği
şekilde, insanca yaşadım" diyebildiği takdirde ne kadar büyük bir iç
huzura kavuşacaklarını anlatmaktadır. Bu bölümde ayrıca aklın ve usun herşeyden
üstün olduğu gösterilmiş, ve konuyu pekiştiren anekdotlara yer verilmiştir.
Yazar, ayrıca Atatürk'ün 31 Ocak 1923'te İzmir'de halka hitaben söylediği
sözlere de yer vermiştir. Bu sözler ile Atatürk, kadınların görevi ve Türk
toplumundaki yerlerini, kadınların kılık kıyafetleri ile ilgili görüşlerini ve
dinimizin bizi gerileten bir din olmadığını belirtmiştir. Özellikle
"Örtünme, kadını yaşayışından ayıracak biçimde olmamalıdır" sözleri
konuyu özetlemeye yeter. Buna karşın Atatürk, kıyafette doğrudan batı taklidine
gidilmesini de geleneklere karşı gelinmemesi gerektiğini, doğrudan başka bir
ulusa öykünmenin "ne tıpkısı olabilme, ne de milliyeti içinde
kalabilme" konusunda başarısızlığa mahkum olduğunu belirtmiştir.
SONUÇ :
1. KİTABIN ANA
FİKRİ :
Atatürk'ün
Türkiye Cumhuriyetinin temelini oluşturan laiklik ilkesine bakışını
irdelemektir.
2. KİTABIN
GETİRDİĞİ YENİLİKLER :
Atatürk'ün din ve
laiklik konusundaki düşünce ve sözlerini toplamış olmasıdır.
3. KİTAP HAKKINDA
GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER :
Kitap, konu ile
ilgili yazarın hitapları ve notlarından oluştuğu için halkın geneline ve
özellikle gençlere faydalı olacak mesajlar içermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder