KİTABIN ADI
|
Çanlar Kimin İçin Çalıyor
|
KİTABIN YAZARI
|
Ernest
HEMINGWAY
|
YAYINEVİ VE ADRESİ
|
Varlık
Yayınları Ankara Caddesi / İSTANBUL
|
BASIM TARİHİ
|
Mayıs
1996
|
KİTABIN YAYIM MAKSADI
|
Nobel
Ödülü Kazanmış Olan Amerikalı Dev Romancı Ernest Hemingway ‘İn İspanyol İç
Savaşını Konu Olarak Ele Alan Romanıdır.
|
KİTABIN ÖZETİ
:
Roberto Jordan; sarı saçlı,
rüzgar ve güneşle yanmış yüzü, ince yapılıydı. Çok zor bir göreve seçilmişti.
Gerçi daha önce birçok defa yaptığı işlerden biriydi ama yinede General Golz
onu bu görev için bizzat kendi görevlendirmişti. General Golz, Roberto Jordan
‘ın şimdiye kadar çalıştığı en iyi general olmasına rağmen, tümeninin taarruza
başlamasıyla beraber köprüyü uçurması gerekecekti. Uçakların bomba sesleri
duyulunca köprü uçmuş olacaktı.
Aşağıda yaşlı adam onu
arabada beklemekteydi. 68 yaşına rağmen dinç ve kuvvetli bir görüntüsü vardı.
Dağda Amerikalıya yardım edecek çetelerin hepsini tanıyordu. Gerçi çoğu işe
yaramaz adamlardı ama tren işini iyi yapmışlardı. Kashlein görevini çok iyi
yapmış, treni bölgedeki çetelerle beraber havaya uçurmuştu. Daha sonrada başka
bir iş esnasında ölmüştü.
Yaşlı adam Roberto ‘yu
köprüye götürdü. Köprünün iki yanında iki nöbetçi vardı ve biraz uzağında 7
askerin kaldığı bir karakol vardı. Dinamitleri, yarım saatlik uzaklıkta bir
tepede olan Pablo’ nun yerine götürdüler. Ağaçların arasında olan bu yerde
Pablonun dört atı vardı. Pablo 50 yaşını geçmişti, çok akıllı ve tecrübeli bir
adamdı. Tren işinde o da vardı. Çingene, Fernando, eşi Pilar ‘da. Tren işi
esnasında kurtardıkları Maria’ yı hepsi de taşımışlardı.
Pablo Cumhuriyetçiydi,
çetelerin hepsi Cumhuriyetçiydi. Ama köprü işini öğrendiğinde Pablo ‘nun hoşuna
gitmedi bu iş. Tren işi daha mantıklı idi. Onun kadar kampta sözü geçen Pilar,
Roberto ‘yu destekleyince diğerleri de desteklediler. Pilar başkanlığı Pablo
’nun elinden aldı ve köprü için Roberto ‘ya yardım edeceğini söyledi. El Sordo
(diğer çete reisi) ‘nun da yardım edeceğinden şüphe yoktu. Dağlarda yüzlerce
adam olmasına rağmen El Sordo ‘nunkilerle beraber topu topu 18 kişi
bulabilmişlerdi. Diğerleri güvenilir değildi. Köprünün imha edilmesinden dolayı
Pilar ve Sordo adamlarıyla beraber bu bölgeyi terk etmek zorunda kalacaklardı.
O akşam Sordo gelmeyince ertesi gün Pilar ve Maria ‘yla beraber, Roberto Jordan
El Sordo ‘nun yanına gitmeye karar verdiler. Maria trenden baygın halde
kurtulmuştu. O zamanlar saçı tamamen kesilmiş olmasına rağmen, büyüdükçe Maria
güzelleşmişti. Daha tamşah bir gün olmasına rağmen Maria ve Roberto
birbirlerini sevmişlerdi. Pilar, Roberto ‘dan bu iş bitince kızı götürmesini
istemiş, Roberto ‘da kabul etmişti.
El Sordo Cumhuriyetçi ruhunu
dağlarda koruyan ender çete reislerinden biriydi. Roberto Jordan, El Sordo ‘nun
kendisine yardım edeceğinden emin olmuştu. Altı at vardı. El Sordo, daha
sonraki kaçış için gereken atları bulmak için gayret göstereceğini söyledi. Ne
de olsa köprü işinden sonra buralardan gitmek zorunda kalacaktı.
Roberto, Maria ve Pilar
akşama doğru barınaklarına döndüler. Pablo köprü işinden yana değildi. Roberto
Jordan onu öldürmek zorunda olduğunu biliyordu. Diğer adamların hepsi de onun
ölmesini istiyorlardı. Köprü işini bozabilirdi Pablo. Bir an mağaradan dışarı
çıkan Pablo ‘nun kaçtığını düşündü herkes. Çünkü kaçarken birkaç dinamit lokumu
da götürmüştü.
Roberto dışarıda yatmaya
alışkındı. Gece bayağı ilerlemiş ve Maria ‘nın güzelliği onu büyülüyordu. Maria
sıcacıktı. Bir ses üzerine arkaya dönünce Faşist Süvarilerden birini
karanlıkların arasından zorda olsa seçebildi. Tabancasıyla onu vurdu. Tam
kalbine gelmişti mermi. Diğer süvarilerinde gelmesi yakındı. Adamlarıyla
beraber pusu kurdu ve kardan ayak izini takip etmesini beklediği diğer
süvarileri bekledi. Süvariler bekledikleri gibi geldiler. Onları
farketmemişlerdi, ama ilerlemelerine devam edip gittiler.
Silah sesleri Sordo ‘nun
barınağından geliyordu. Atları satan Sordo ’nun yerini bulmuşlardı. Birkaç saat
sonra silah sesleri kesildiğinde Sordo ve adamları ölmüştü.
Artık yalnızdılar. Andreas
‘ı, Roberto ‘nun verdiği notu götürmek için General Golz ‘un yanına gönderdi.
Köprü sabaha uçurulacaktı.
Pablo gece yarısı beş abamla
geldi. Pablo kaçamamıştı. İhaneti kendine yedirememişti. Roberto Pabloyu
karşısında görünce ümitlendi. Köprü işi olabilirdi.
Pilar ve yanındakiler
üstteki karakolu, Pablo yeni getirdiği beş atlı ile alttaki karakolu imha
edecekti.
Uçakların bombaları sabaha
karşı duyuldu, Anselmo ve Roberto köprüdeki iki nöbetçiyi öldürdüler. Roberto
dinamitleri yerleştirirken acele edemezdi. Neredeyse başarmak üzereydi. Diğer
iki karakoldan silah sesleri ardı ardına geliyordu. Dinamitleri yerleştirdi ve
Anselmo ile beraber ipi germeden köprüden bir miktar uzaklaştılar. Pilar ve
yanındakiler karakolu halletmişlerdi ama iki adamı ölmüştü Pilar‘ın. Roberto
ipi çekti ve köprü ortadan ikiye ayrıldı. Gökden yağan demir parçalarından biri
Anselmo ‘yu öldürmüştü. Yaşlı adam çok küçük gözüküyordu.
Pablo tek başına kurtulmuştu
tanktan. Karakolu imha edememişlerdi ama Pablo tek başına kurtulmuştu. Artık
herkese yetecek kadar at vardı. Maria çok seviniyordu, Roberto yaşıyordu.
Atlarla hızla ilerliyorlardı. Pablo ‘nun kaçmak için çok güzel planları olsa
gerekti.
Bayırı çıktıkça Roberto ‘nun
atı yavaşlıyordu. Zavallı hayvanın nefesleri bile hızlanmıştı. Büyük bir
gürültü ile Roberto ‘nun ayağı, düşen atın altında kalmıştı. Ayağı kırılmış ve
kırık kemik Roberto ‘nun kaslarını yırtmıştı. Daha fazla ilerleyemezdi. Yardıma
gelenlerle vedalaşıp, orda kalmak istediğini söyledi. Diğerleri giderlerken,
biliyordu. Daha General Golz ‘dan emir alırken böyle olacağını biliyordu.
Not : Kitap
özetlerindeki fikirler yazarların özel fikirlerini yansıtmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder